botan gençlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
botan gençlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2021 Perşembe

AÇIN GÖZLERİNİZİ VE ETRAFINIZA BAKIN

Çöpün içinden yemek toplayan, sokaklarda titreyerek uyumaya çalışan, çocuğunun eğitimine parası yetmediği için kendisini öldüren insanların, evine ekmek götürmek için sokakta peçete satan çocukların olduğu ve gençlerin artık karamsarlaştığı bir ülke gerçeğini yaşıyoruz!

Bir taraftan kendini İslam’a nispet edip koca saraylarda düğünler yapan, sonunda pislik olarak çıkacak yemeğini koyacağı tabağa binlerce lira verip, sadece birkaç saat giyip bir kenara koyacağı gelinlik için para savuran, gösteriş olsun diye şatafatlı düğün yapan ve komplekslerinden arınamamış ve bunları bir övünç, bir şeref görerek yaşayan milyonlarca insanlar var.

Maalesef bize de böyle bir zamanda yaşamak farz oldu. Bu bizim tercihimiz değildi ama oldu!
Bunlar Allah’a teslim olduk, biz gerçek bir Müminiz deseler de, bu sadece bir yalan.

Bindikleri son model arabalar ile her yıl bunu nasıl yenileyeceğini düşünen tiplerin çoğalması, geçtikleri sokaklarda yoksullar için “Allah versin” edebiyatı yapıp, “Allah’ın vereceğini biz mi doyuralım” ahlakı takınanlar ahirette böyle rahat olamayacaklar…

Allah dağıtın dedikçe tam tersi nasıl yığacağız yarışı içerisinde yarışıyor insanlar…!
Oysa Kur’an bir kitap olmasına rağmen hitap edecek muhattaplarını arıyor ve diyor ki;


Tekâsür Suresi


1- Daha çok mal, servet, makâm, şöhret elde etme tutkusuna kapılarak dünyanın gelip geçici zevklerini çoğaltma yarışı ve bunlarla birbirinize karşı üstünlük taslama hastalığı, sizi öylesine derin bir gaflete düşürdü, insânî ve ahlâkî değerlerden uzaklaştırarak o kadar oyaladı ki,


2- Ölüp mezarı boylayıncaya kadar bu gaflet uykusundan uyanamıyorsunuz.


3- Dikkat edin, büyük bir yanılgı içindesiniz ve bunu yakında anlayacaksınız.


4- Evet,yakında ne büyük bir aldanış içinde olduğunuzu anlayacaksınız! Ama o zaman iş işten geçmiş olacak.


5- Yoo; şayet aklınızı kullanıp ilâhî vahye kulak vererek gerçeği doğru kaynaktan ve kesin olarak bilmiş olsaydınız..

Şeytan bizleri fakirlikle korkutmasın. Kazandıklarımızın temizinden, yoklukta ve darlıkta infak etmek Allah’ın emridir.

Bize düşen saçıp savurup gösteriş yapmak değil, Allah’ın verdiği rızık ile tek bir aç kalmayıncaya dek infak yapmak, mücadele etmektir.

İşte o zaman gerçek anlamda hem iman etmeyi, hemde insan olmayı başarmış olacağız..! Bunları fark etmedikçe, toplumsal yozlaşma ve yıkım daha da hızlanacak..! 

Dünyada varolduğumuz müddetçe iyiliğe ve güzelliğe taraf olmaya gayret etmeliyiz..

İddiamız, bir şey olmaktan ve statüden öte insan kalabilme mücadelesi olmalıdır…

Dünyaya gelirken ne getirdik ki ne götüreceğiz!

Açın gözlerinizi ve etrafınıza bakın! 

İyiliklerinizi çoğaltın. 

Size kalmayacak olan dünya malının yerine, size kalacak olan hayırlar ve güzellikler biriktirme gayreti içinde olun!

7 Ocak 2015 Çarşamba

KANIYOR HER YANIMIZ

                                                                 
                                                                                                                                          
Neden dünyanın her yerinde insan kanı akıyor. Ortadoğu,Güneydoğu ve Cizre...

14 yaşında canlara kıyılıyor.  Koparılıyor körpe yüreklerden daha açmamış  gonca güller...

Bu mu barış dedikleri? Kendi çocuklarının katili olan bir ülkeye dönüşürken.

Huzur ve kardeşlik otobüsünün kakmasına çeyrek kala, yapılır mı  bu vicdansızlık!

Neyi  paylaşamıyoruz hala? Sonumuzun olduğu bir gerçek  kara toprak...

Yetmedi mi hala ağlayan anaların o yürek sızıları,

Yetmedi mi yarınlara verdiğimiz umutlar...

Nerede kaldı  insanlığımız? 

Nerede kardeşliğimiz, hangi durakta indi birlik ve beraberliğimiz...

Neden zulme suskun bu inançlı dilimiz..

Neler oluyor bize, kayıp giderken vicdanımız.

Hiç mi yok aykırı yanımız, kaybolup giderken bunca heba ettiğimiz yarınlarımız...

Acıyor her yanımız ve kanıyor  tuz bastığımız yaralarımız.

Yardım et Allah'ım, ne hale gelmiş zavallı kulların-ız !

İşte bu satırları tarih tekrar tefekkür ederek bize yeni bir gün de  merhaba dedi...

Peki değer mi bunca acıyı zulmü ve haksızlığı her güne sığdırmak. 

Her güne acıyla başlamak...

Kaldırır mı bunca acıyı bu zavallı yürek.

Yine ölüm, yine zulüm ve cendereye hapsolmuş bunca hesap.. 

Yine ölüm haberleri ile güne başlamak  ve umutların biraz daha yok olmaya başladığı şu günlerde, yarınların karanlığına biraz daha gömülmek, biraz daha büyürken ve ölüme adım adım yaklaşırken, insanlığın nasıl yok olmaya başladığına tanık olmak.

Sizce bu ülkede gelecekten ümitli olan var mı?

Nereye gidiyoruz? 

Yada nereye sürükleniyoruz? 

Vicdanı sorgulanması gereken bir sistemde, ne kadar ve ne nasıl bir adalet bekliyoruz. 

Çocukların öldüğü , anaların ağladığı ve yaşanmamış yarınları bugünden yok ettiğimiz ve hatta tekmelediğimiz bir ülkede neyin demokrasisinden ve neyin kardeşliğinden bahsediyoruz.

Paylaşmadıklarımız nedir?  

Anlaşamadıklarımız...!

Hepimiz birşeylere hapsolmuşuz aslında.

İzleyecekmiyiz hep, seyircimi kalacağız bu durumlara...

Vergisini inine kadar aldığınız ve hesap vermekten çekindiğiniz,

Savaşlara yolladığınız bu halkın çocuklarının hesabını nasıl vereceksiniz?

Vicdanınız kayıp giderken, biraz daha yitirirken insanlığınızı ve kana bulaşmış ellerinizle bize bu ülkede ne verebilirsiniz?

Bunu siz düşünün artık!


Kanıyor her yanımız...

UYANIN!

Great Reset'çilerin Yeni Dünya Düzeninde Türkiye için planı, ABD gibi bir göçmen ülkesi, Çin gibi ucuz işgücü cenneti olması var.  Bu ko...