Yıl 1992 Cizre… Çocuktum ve iç savaşın pençesinde, gece silah sesleri ve gündüz sokağa çıkma yasaklarında çocukluğumu bulmuştum. Gündüzleri ekmek bulmak için çıktığımız sokağın duvarında yolu izlerken, diplerinde patlamamış kurşunlarla oyun oynardım…
Patlamış kurşunları toplar, kovanları toprağa gömerdim…
Her taraf kurşun izleri, tank ve panzerler…
Dedim ya çocuktum…
Yine akşam olurdu gömülürdü insanlarım kendi hapishanesine!
Cizre artık bir ölü şehir, içindekilerde yaşayan ölülerdi..
Ben çıkardım dışarı... Çünkü masum ve günahsızdım!
Beni vuran ne için vuracaktı ki?
Kiminle görülmemiş bir hesabım vardı?
Ama fark etmemiştim çalınanın çocukluk ve gençliğimin olduğunu!
Zaman geçtikçe ve ilerledikçe büyüdüm… Yaşananların izleri kaldı beynimde!
Cizre küçük bir yerdi ama görüş açımı genişletmişti…
Yıl 2015 Cizre… 4 Eylül’de yine aynı yerde aynı şehirde, anonslar geçti sokağa çıkma yasağı var diye…!
Yine çocukluğum geldi gözlerimin önüne, değişmez bir kaderimiydi bilinmez ama herkes için karanlık ve hüzün dolu topraklardı bizim buralar…
Mezopotamya bu..!
Renk renk çiçeklerin açtığı halk bahçesi gibiydi. Ama ne yazık ki talan edilmişti…
Sanki Nuh Peygamber, El Cezeri, Mem u Zin ve insanlık yaşamamıştı bu topraklarda…
1992’de gazeteler manşet atarken “İnsanlık Sürükleniyor” diye,
2015’te bu defa İnsanlık Derin Dondurucuda kaldı günlerce…
Ezanlar susturuldu, çocuklar ekmeksiz, susuz, cenazeler bekletildi evlerde…
Panzerler anons etti “Hepiniz Ermenisiniz” diye…
Yine ülke ölüm cenderesi! Yine ateşe yürüdü insanlık benzinle…
Yine gidenler bir ananın evladı, kiminin canı, kiminin babası…
Aslında kıyametin habercisiydi bu giden canlar…
İslam dini insan hayatını korumuş, cana kıymayı Allah’a inkârdan sonra büyük suçlardan kabul etmişken,
İnsan öldürmenin haram olduğuna dair pek çok Ayet-i kerime açık ve net belirtmişken,
“Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin” ( İsra 33)
“Kim bir Mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde devamlı kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azap hazırlamıştır” ( Nisa 93)
“Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur.” ( Maide 32 )
“Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan cezaya uğrar. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır.” ( Furkan 68-69)
İnsanlar tarih boyunca gelen bu acıları miras alacak ne yaptı?
Bu kadar ucuz bir ölümün içine itilerek,
90’lı yılların berbat anılarının eşliğinde,
Yasaklar içinde yeniden nasıl yaşam bulacak?
Bu ülkede geleceğinden nasıl endişe etmeden yaşayacak?
Yüreğim acıyor!
Ne savaşlar gördüm, bu kadar yaralanmadım…
Kalsın benim hesabım mahşere, kirlettiğiniz dünya size kalsın…