Bu dünyanın ezilen, sömürülen ve öldürülen gerçek sahipleri; yani biz insanlar, tarihsel misyona sahip çıkma ve aklını başına devşirme konusunda bu defa da gecikirsek, vahşet ve barbarlık ve bununla beraber haksızlıkların yaratacağı kaos ortamı kaçınılmaz olacaktır. Büyük insanlık bu duruma razı olacak mıdır? Aslında sorun öyle sanıldığı kadar zor da değil, bilinç dünyasını ilgilendiriyor. İdeolojik ve beşeri köleliği aşabilmekle ilgilidir. Beyinlerin özgürleşmesi ve Allah’ın yaratılış fıtratı ile alakalıdır. Bu virüs sarmalı, kapitalist ve yağma sisteminin yavaş yavaş yolun sonuna geldiğini gözler önüne seriyor. Tabi sömürüldüğünü ve gidişatın böyle sürmeyeceğini farkında olanlar için… Koronavirüs tüm bu rezilliği, utanmaz yağma ve talanı, akılsızlıkları, saçmalıkları anlamaya, ders çıkarmaya dönüşebilen bir mesaj olarak algılanabilirse, her musibette bir hayır vardır sözü işte o zaman anlam bulacak ve belki de dünyanın gerçek sahipleri ve gelecek kuşaklar kurtulabileceklerdir. Hayır!
Ben dünyada doğru yürümekle meşgulüm... Gelişler ve gidişler diyarıdır bu dünya...